1 Eylül 2010 Çarşamba

Bebeklerde Emzirme Hakkında Bilgiler

Sponsorlu Bağlantılar:

BİBERON - EMZİK


Biberon ve Biberon Emzikleri 
Bebeğinizi herhangi bir nedenden dolayı ya da zamanı geldiği için biberonla beslemeye başlayacaksanız lütfen aşağıdaki bilgileri dikkatlice okuyun. Bu bölümde yalnız­ca biberon ve biberon emzikleri Hakkında bilgiler yer almaktadır. Konuya ilişkin diğer bilgiler için linkler ayrıca belirtilmiştir. 


Biberonla beslemenin bazı avantajları vardır: Bebeğinizi besleme isini si­zin dışınızda birileri de yapabilir. ayrıca, Bebeğinizin her öğünde ne kadar süt ya da mama aldığını anlayabilirsiniz. 
Biberonla beslemenin en önemli dezavantajı ise bebeğinizde mide rahatsız­lıklarına ya da ishale neden olan bakterilere karşı aşırı derecede titiz ve dikkatli olma zorunluluğudur. 
Anne sütü yetmediği için biberonla beslemeyi seçtiyseniz, bu ara­da süt ile dolan memelerinizden dolayı biraz rahatsızlık hissedebilirsiniz. Böyle bir durumda, gece- gündüz, siki ve destekleyici bir sutyen takın.


Bebeğinizi biberonla beslerken kilo alimini da dikkatle ta­kip edin. Fazla kilo alıyorsa, fazla besleniyor anlamına gelebilir. Mama hazırlarken, kutu üzerinde yazan tüm talimatlara harfiyen uymanız Bebeğinizin yararına olacaktır. Formül ma­ma Hakkında daha fazla bilgi için  dosyamızı okuyabilirsiniz. 


Biberonlar 
Piyasada cam ve plastik olmak üzere 2 çeşit biberon bulunmaktadır. Cam biberonlar özellikle anne sütünü saklayan annelere daha sağlıklı olduğundan ilk plan­da önerilmektedir. Cam biberonların temizlenmesi (ilk 1 yıl sürekli kayna­tıldığı düşünüldüğünde) daha kolaydır. Kolay deforme olmaz; ancak ilerleyen aylarda Bebeğinizin eline verdiğiniz zaman tehlikeli olabilmektedir. Kırılma ihtimali, cam biberonun tek olum­suz yönüdür. 
Plastik biberonlar, polikarbonat ve polietilen ol­mak üzere 2 ayrı maddeden üretilirler. Bunlardan, polikarbonat ise su anda en çok tutu­lan biberon çeşididir. 2 ayrı maddeden üretilmekte ve her geçen gün hem daha sağlıklı hem de daha dayanıklı olması için çalışmalar yapılmaktadır. Plastik biberonlar kolay kırılmazlar ama zamanla deforme olabilirler, özellikle sıcak etkisiyle renkleri değişir. 


Biberonlar çok çeşitli biçimdedirler. Genelde yuvarlak olup, eğri, iki yollu, açılı, kısa ve uzun biçimlileri bulunmaktadır. Bebeğinizin durumuna göre uy­gun bulduğunuz biberonu tercih edebilirsiniz. Biberonu kendi elleriyle tutabi­lecek kadar büyük çocuklara iyi yollu, yeni doğmuş bebeklere ise kısa ve küçük olanlar daha uygundur. 
Vakum oluşturmayan, içinde hava almayı sağlayan tüplü, emzik üzerine basınç yapmayan özelliklerine sahip değişik biberonlar da bulunmakta­dır. Önemli olan kullanım amacına en uygun biberonu kullanmaktır. Mama ya da süt için, su ya da meyve suyu için değişik özelliklere sahip biberon­lar da bulunmaktadır. (Meyve suyu için, özel süzge­ci olan biberonlar gibi.) biberonların 50 gramdan başlayarak genellikle 250-300 grama kadar olan çeşitleri yine kullanım amacı ve bebeğin ayına göre seçilmelidir. 


Biberon Emzikleri 
Hammaddesi: Genel olarak silikon, lateks (kauçuk) ve lastik benze­ri maddeden yapılırlar. Lateks olanlar esnek ve yumuşaktırlar ama dayanıklı değillerdir. Silikon olanlar daha serttir ama kolaylıkla deforme olup şekilleri değişmez. Las­tik benzeri maddeden üretilenler günümüzde pek kullanılmamaktadır. 


Biberon emzikleri genelde silikon, lateks (kauçuk) ve lastik benzeri maddeden üretilirler. Genel uygulamada, ilk 1 yıl ya da dişler çıkıncaya kadar silikon biberon emziği önerilmektedir. Silikon biberon emzikleri, serttir ama kolay deforme olma­dığından 1 yıl kadar dayanabilir. Kauçuk olanlar esnek ve yumuşak olmalarına rağmen dayanıklı değillerdir. Lastik benzeri maddeden üretilenler günümüzde pek kullanılmamaktadırlar. 


Biberon emzikleri; Damaklı (ortodontik), ucu yuvarlak ya da düz biçi­mindedirler. 
Damaklı olanların, diş gelişimini ve damak yapısını bozmadıkları iddia edilir. Düz tarafı dile gelmelidir. Ucu düz olanlar ise anne memesine benzetil­meye çalışılmıştır. 
Doğal görünümlü biberon emziklerinin özelliği kulla­nım açısından geçek memeye çok benzemeleridir. Bebeğinizin damak ve çene gelişiminde olumlu etkileri olur. Bebek ağzına aldığında sütü damağına doğru fışkırtacak biçimde tasarlanmıştır. 


Geleneksel biberon emzikleri ile bebeğiniz gerçek memeden emer­ken yaptığı emme hareketini yapamaz. Delikleri değişik genişliklerde olabilir. Saniyede iki-üç damla süt akıtabilmesi en iyisidir. Küçük bir yarık, iğne deliğinden daha iyidir. 
Karın ağrılarına karşı yapılmış biberon emzikle­ri, süt içilirken biberona hava girecek şekilde tasarlanmıştır. Böylece biberon ağzının büzüşmesi önlenir, bebeğin hava yutması da engellenmiş olur. Geniş tabanlı biberon ağızları her bibe­ron şişesine uymaz. Bebek emdikçe ağzı Geniş tabana yaslanır, memenin ucu ağzı­nın içinde gidip gelir, böylece gerçek memeyi andırdığı söylenebilir. 


Biberon emzikleri de kendi içinde çeşitlere ayrılır. 
Biberon emziklerini alırken çeşitli numaralar dik­katinizi çekecektir. Genelde 3 ayrı grupta toplanmıştır. 
0-4 ay arası için 1,
4-12 ay arası için 2,
12-18 arası için 3 biçiminde sıralanabilmektedir. 
Yavaş akması istenilen durumda tek ve küçük delik­li tercih edilirken, koyu kıvamlı mamalar için büyük ve çok delikli olanlar kullanılmalıdır. Yeni doğan­larda çok küçük delikli olanlar kullanılırken, ilerleyen aylarda daha büyük delikli olanlara geçilir. 
Bebeğinizin ayına uygun biberon emziği almakta özen gösterin. A­zı da, fazlası da Bebeğinizi rahatsız edebilir. 
Bebeğiniz sizin seçtiğiniz emziği beğenmezse ısrarcı olmayın. Beğeneceği emziği bulabilmek için biraz uğraşmanız gerekebilir. 


Biberon ve emzikler ne zaman değiştirilmelidir? 
Biberonlar, kullanıldıkça rengi değişebilir ki bu önemli değil­dir; ancak, çatlak, sıyrık, sızdırma gibi durumlarda değiştirilmelidir. Çatlak, sıyrık gibi yerlere mama takılır ve daha sonra burada mikrop üremesi meydana gelir. 
Biberon emzikleri, biberonlara oranla daha kolay bozulurlar. Esne­meye, incelmeye baslar, deliği zamanla genişler. Ters çevrilen biberondan mama damlayabilir ama çok fazla akmamalıdır. Birdenbire fazla miktarda mamanın bebeğin boğazına git­mesine ve sorunlara yol açabilecek bir durumdur. Yapısı bozulan emzikler yapışmaya başlarlar. Bunların bebek tarafından Kullanımı oldukça zor olur. Emmek istediğinde emzik yapışır ve mama geçişine izin vermez. Genel olarak en kaliteli emzikler bile ancak 2-3 ay özelliğini koruya­bilir. kısa aralıklarla değiştirilmeleri uygun olur. kullanım sırasında da sayıca fazla olmaları kolaylık sağlar. 
Emzikler kullandıkça bozulurlar. Esnemeye, büyümeye ve renk değiştirmeye başlarlar. Deforme olan emzikler emme esnasında kopabilirler. Bu tehlikeli bir durum ola­bileceği için dikkatli olunmalıdır. 


Biberonla Beslerken Gereksinim Duyulanlar 
Tüm beslenmesini biberon ile yapacak bebekler için en az 8 ta­ne büyük boy biberon şişesi gereklidir. Fazla biberon emzikleri de alarak (tıkanan biberon emziklerinin yerine yenilerini kolayca kullanabilmek için), bunları temiz bir kava­nozun içinde, yedek olarak saklayın. 
Biberona yerleştirilen tek kullanımlık içliklerde bebeğin yuttuğu hava en aza indirgenmiştir, böylece bebeğiniz daha az gaz problemi yaşayacaktır. 
Biberon emziklerinin dışında aşağıdaki malzemeler de gerek­lidir: 
o Geniş bir ölçü kabı 
o Plastik huni (hazırlanan mamanın biberona boşaltılmasında ise yarar.) 
o Plastik kaşık 
o Sise fırçası (biberon ve şişelerin içini temizleyebilmek için gerek­lidir.) 
o Sterilize edici tablet ya da sıvı (soğuk suya katılan mikrop kırıcılardır) 
o Tuz (süt kalıntılarını temizlemek için biberon memesinin içi tuzla ovulur) 
o Makas ya da konserve kutusu açacağı (mama kutularının ağzını aç­mak için) 
o Kaynatma kabı (gereçleri sterilize ederken kullanılır ve ağzı kapaklı olmalıdır) 


Sterilizasyon ve Temizlik 


· Bebeği biberonla beslemeden önce kullanacağınız herseli iyi­ce yıkayıp, sterilize etmeniz (mikropları kırmak) gerekir. Kullandıklarınızı ise daha sonra topluca sterilize edebilirsiniz. 
· Temizlik ve sterilizasyon için kullanacağınız herse­li, deterjan kullanmadan sabunlu sıcak suda yıkayın. 
· Daha sonra hepsini bol su ile durulayın. 
· Sterilizasyon için kullandığınız büyük kovaya su koyup sterilizasyon sıvısı ya da tabletleri karıştırın, 
· Tabletler çözündükten sonra yıkamış olduğunuz tüm gereçleri suyun dışında kalmayacak şekilde kaba koyun. kabı hafif hafif sallayarak şişelerin içinde kalabilecek hava kabarcıklarının çıkmasını sağlayın. Kabin iç kapağını yerleştirip kapağını kapayın. Gereçleri bu suda tutun ve kullanacağınız zaman çıkarıp kaynamış su ile durula­yın ve sularını süzdürün 
· Bulaşık makinesini kullandığınız takdirde kullandığı­nız tüm bu gereçler temiz olabilir; ancak steril olmazlar. 
· Eğer, sterilize etmek için gerekli malzemelerin yok­sa hepsini iyice temizleyip, yıkayıp, duruladıktan sonra bir tencerede 25 dakika kaynatarak mikroplarını kırabi­lirsiniz. 


Besledikten sonra 


· İlk önce biberonları ve emziklerini yıkayın. 
· Biberonların içini süt ya da mama kalıntılarını çıkarmak için fırça­layın. 
Biberon emziklerinin içini tuzla ovarak süt ya da mama kalıntılarını temiz­leyin. Memenin ucuna tuz doldurarak parmaklarınız arasında ovuşturun. 
· Sterilize edin ya da hepsini her kullanımdan sonra kaynatın. 


Bebeğinizi Biberonla Beslerken 
Beslemeye başlamadan önce Bebeğinizin karninin aç ve keyfinin yerinde olmasına dikkat edin. Bebeğinizi asla yatarak beslemeyin (ileride orta kulak enfeksiyonuna ne­den olabilir). 
Beslemek Bebeğinizin için yapacağınız en önemli şeylerden birisidir; ancak Bebeğinizin istediği tek şey karnini doyurmak değildir. Annesi­nin sevgisi, sıcaklığı ve onunla konuşması da en önemli ihtiyaçlarındandır. 


Bebeğinizi beslerken, emzirir gibi kendinize doğru tutun, bol bol gülümseyin, onunla konusun (bu arada meme+biberonla besleme yapıyorsanız memenizin üstüne bir ör­tü örtebilirsiniz, kokuyu almaması için). Bebeğinizle kuracağınız göz teması bu noktada oldukça önem kazanmaktadır. 
Bebeği hiç bir zaman biberonla yalnız bırakmayın, boğulabilir. 
Bırakın bebeğiniz kendi beslenme düzenini, miktarını ve hı­zını kendisi ayarlasın. Bebeğinizi beslerken eşinizden de yardım alın. 


o Biberonu buzdolabından çıkartıp memesini düz taktık­tan sonra ılık suya sokarak ılınmasını sağlayın. Mikrodalga fırında ısıtmayın, çünkü şişenin dışından ne kadar ısındığını anlamazsınız. 
o Biberondan sütün Nasıl aktığını kontrol edin, saniyede bir-iki damla akmalıdır. Delik çok küçükse bebek emmekte zorluk çeker, çok büyükse de süt birden boşa­lır. 
o Bileğinize bir kaç damla damlatarak sütün sıcaklığına bakin, ilik olmasına dikkat edin. Bebekler ilik sütü sever. 
o Biberonun halkasını gevşeterek bebek emdikçe içeriye hava girme­sini sağlayın. Böylece memenin büzülüp akışı kesmesi önlenir. 


Yaşamın ilk on gününde Bebeğinizin emme refleksini parmağınızla ağzı­na yakın bir yeri yavaşça okşayarak uyandırabilirsiniz. Bebek dönecek ve ağzını açacaktır. Bebeğiniz daha büyükse biberonun ucuna bir damla süt getirerek tadını almasını sağlayın. Bebek emdikçe kendine doğru çekeceğinden biberonu sıkıca tutmalısınız. Öyle kaldırmalısınız ki bi­beronun ucunda hiç hava olmamalı ve sütle dolu olmalıdır. bebeğiniz sütün tümünü bitirdiğinde biberonu çekin, hala emmek istiyorsa küçük parmağınızı emebilir. Daha çok süt istiyorsa bu­nu size ağlayarak belli edecektir. ayrıca Bebeğinizi yarı oturur pozisyon­da beslerseniz daha kolay yutkunabilir. 


Dikkat Edin 
· Bebeğinizin olası beslenme saatinden biraz önce mamayı hazır edin. Kuşkusuz bebeklerin her zaman tam saatinde acıkmaları beklenemez, daha önce de acıkabilirler. Acık­tığı zaman ağlamaya başladığında aceleyle mama hazırlamada zorluk yaşanabilir. 
· Kaynatılmış ve soğutulmuş mama suyunu her zaman elinizin al­tında hazır tutun. Bebeğinizin Acıktığı zaman su kaynatıp, soğutmak size çok zaman kaybettirir. 
· Bebeğinizin yiyeceği kadar mama hazırlayın. Bebeğinizin büyüdükçe, yediği mama miktarı da artacaktır. Maması bittiği halde hala ister gibi aranıyor ve ağlıyorsa bir sonraki öğünde bir ölçü arttırın. Her defasında bir ölçü fazla hazırlamak ekonomik yönden si­ze zarar verir. 
· Kalan, artık mamayı kesinlikle kullanmayın. Her beslenmede taze mama hazır­layın. 
· Anne memesinden uzaklaşma: Bebeği, annenin beslemeyi tercih edilmelidir. Anne sütü alan bebekler, başkaları tarafından biberonla beslendiklerinde anne meme­sine yabancılaşırlar. Biberon emziğinin deliğinin büyük olması durumunda da, Bebeğinizin anne memesine göre daha kolay beslendiği için anne memesine yabancılaşır.mamanın tadı da bebeklere cazip gelebilir. 
· Annesi, bebeğini beslerken, tıpkı emziriyormuş gibi bir pozisyonla bebeğini beslemelidir. Bebeği, başka biri besleyecekse yine anne sütü verir pozisyo­nunda beslenmelidir. 
· Kesinlikle bebeğe yattığı yerden biberon verilmemelidir. Bu kolaylıkla orta kulak enfeksiyonuna yol açabilen bir durumdur. 
· Hazırlanan mamayı, beden ısısı ile ayni olacak biçimde tercih e­din. Bunun için kolun iç yüzeyine biraz mama damlatılarak, mamanın ısısı kontrol edilebilir. Hazırlanmış mamayı soğutmak ya da ısıtmak için uygun ısıda su kullanılmalıdır. Sıcaksa soğuk suya, soğuk­sa sıcak suya konmalıdır. Hazırlanmış mama kaynatılmaz, sıcak su ile hazırlanmaz. Suyu ılıttıktan sonra mamayı hazırlamak daha doğru olur. 


· Bebeği beslemeden önce bebeğin burnundan rahat nefes alması kont­rol edilmelidir. Eğer rahat nefes alamıyorsa serum fizyolojik veya benzeri bir damla ile burnu temizlenmelidir. Aksi takdirde bebek ağzından hem beslenmeyi hem de nefes al­mayı başaramayacağı için beslenemeyecektir. 


· Bebekler biberon ile beslendiklerinde anne memesine oranla daha faz­la hava yutarlar. Beslendikten sonra bu hava mutlaka çıkarılmalıdır. Başı besleyen kişinin omzuna ve yüzü dışa dönük olarak bebekler yatırılmalı ve sırtlarına ufak ufak elle vurarak bu ha­va dışarı çıkarılmalıdır. Aksi takdirde bebekler sancılanabilir ve bu havayı çıkarırken kusabilirler. Bu işlem sırasında bebeğin karin kısmına anne memelerinin baskı yapmama­sına dikkat edilmelidir. 


· Yutulan hava çıkartıldıktan sonra Bebeği hafifçe yan olarak yatırma­lıdır. Kucakta tutulduğunda ve bebek hareket esnasında karnını kastığında biraz önce emdiği mamalar ağzından geri gelir. 
· İnsanlarda yemek borusu ile midenin birleştiği noktada bir adale doku­su vardır. Bu doku su borularına takılan çek valf denilen parçaya benzer bir görev yapar. Ağızdan alınan besinlerin mideye geçişine izin verirken geri kaçmayı önler. Fakat bu sis­tem bebeklerde henüz yeterince işlev kazanmamıştır. Yeni beslenmiş bir Bebeği ayaklarından bas aşağı çevrildiğinde tüm yedikleri geri çıkar. Halbuki daha büyük çocuklar tok karnına amu­da kalksalar besinler ağızlarından geri gelmez. Halk arasında kusma olarak söylenen bu durum aslında gerçek anlamda bir kusma değildir. Zira tıbben kusma bir hastalık durumun­da ortaya çıkan bir durumdur. Bebeklerde olan bu adale dokusunun yeterince gelişmemesine bağlı olarak emdiği gıdaların geri gelmesidir. Kusmadan farkı ağzının kenarından akması­dır. Kusma mide kasılması ile daha basınçlı olarak ortaya çıkar. Gıdalar emdikten kısa bir süre sonra geldiğinde ayni emdiği formdadır. Eğer aradan belirli bir süre geçerse süt ke­siği gibi daha farklı bir yapıda ve kokuda olur. Bunun nedeni emdiği süt veya mamanın midedeki asit ile reaksiyona girmesi sonucu kesilmesidir. Her iki de normal durumlardır. 


Bebekler anne sütünü daha iyi sindirmelerine karsın mamayı daha fazla çıkar­tabilirler. Formül mamalara değişik şekillerde tahammülsüzlük gösterebilirler. Bu durumun hekimce değerlendirilmesi, gerekiyorsa mamanın daha uygun başka bir çeşidi ile değiş­tirilmesi gerekebilir. 


Belli Bir Düzeni Yerleştirmek 
Eğer, herhangi bir nedenden dolayı memeden biberona geçecekseniz, bunu Yavaş Yavaş ve bu konuda bilgili kişilere danışarak yapın. 
Her emzirme öğününü biberonla değiştirmek için üç gün bekleyin, ise öğ­le öğününde biberon vererek başlayabilirsiniz. bebeğiniz biberonu almazsa bir sonraki gün tekrar deneyin. değişik bir biberon memesi deneyebilir yada biberon ucuna bir­kaç damla anne sütü damlatarak Bebeğinizi biberona çekebilirsiniz. Üç gün süre ile öğlen öğününde biberonla beslenmeyi öğrendikten sonra gündüz öğünlerinden birini daha biberona dönüştüre­bilirsiniz. 


Eğer bebeğiniz biberonun emziğini diliyle itiyorsa bir daha sefere emziği değiş­tirin. Biberondaki emzikle Bebeğinizin gün içerisinde kullandığı emzik aynı olmalı ki bebeğiniz daha kolay alışsın. 
Eğer ise başladığınızda Bebeğinizi günde iki kez besleme imkanınız olmayacaksa ise başlamadan en az iki hafta önce bebeğiniz günde en az bir kez biberon vermelisi­niz.Buna tüm hafta boyunca Bebeğinizin alışmasını sağlayın. Bu Bebeğinizin hem mamaya geçmesine hem da sizin vücudunuzun daha az süt üretmesine neden olacaktır. Süt üre­timi ve emzirme olayından Yavaş Yavaş uzaklaşmış ve böylece rahatlıkla ise dönmeniz kolaylaşmış olur. 


Acil Durumlar İçin Yedek Besin 
Bebeğin beslenmesinde biberona gerek duymasanız bile 6 biberon kadar sütü bi­riktirip toplayın ve dondurun.hastalık geçirdiğinizde, ilaç kullandığınızda veya uzak bir yere yolculuk edeceğinizde bunları kullanabilirsiniz.bebeğiniz biberona alışık olmasa da­hi anne sütü içeren bir biberon mama içeren bir biberondan bebek için daha kolay alışılabilir niteliktedir. 
Birkaç saatten fazla bir süre için dışarı çıkmanız gerekiyorsa, ma­mayı her zaman ki gibi hazırlayıp buzdolabında soğutun. Yalıtımlı piknik kutusuna bir kaç buz torbası ile yerleştirdiğiniz zaman mama sekiz saat bozulmadan kalabilir. Yanınıza bir ter­mos sıcak su alırsanız mamayı bebeğe vermeden önce ısıtabilirsiniz. Termosa asla sı­cak mama koymayın, bakteriler üreyebilir. Uzun yolculuklarda karton kutularda satılan hazır mamalar daha uygun olabilir. Bu mamalar daha dayanıklıdır. Yanınızda plas­tik bir torba içinde steril şişe ve meme alırsanız Bebeği kolayca besleyebilirsiniz. 


Bebeğinizin Midesini Bozmamak için Dikkat Edilmesi Gerekenler 
Aşağıdaki kurallara uyarsanız Bebeğinizin midesini bozan ve ishale neden olan bakterilere karsı gereken önlemleri almış olursunuz: 
o İlk kez kullanıyor olsanız bile tüm gereçleri kullanmadan önce s­terilize edin. 
o Buzdolabı yoksa mamaları beslenme saatinde hazırlayıp tüketin ve dı­şarıda hiç bekletmemeye özen gösterin. 
o Bebeğiniz biberondaki sütü bitirememişse kalanını saklamayın, atin. Biberondaki süt 
Bebeğinizin tükürüğü ile karışması ile çok çabuk bozulmaya baş­lar. 
o Bebeğinizin beslenmesi için işittiğiniz sütü hiç içmemiş olsa da atin. Sütün ısıtı­lması ile bakterilerin çoğalması kolaylaşmış olur. 
o Mamayı hazırladıktan sonra buzdolabında 24 saatten fazla tutmayın. 
o Biberon şişelerini kullanacağınız zamana dek mikrop öldürücü çözelti­de tutabilirsiniz, bu çözeltinin etkisi 24 saat sürer. Memeleri ise sterilize olduktan sonra çıkarıp yine steril bir kavanozda saklayabilirsiniz. 
o Steril gereçleri bez ile kurulamayın. Sularının süzülmesi­ni bekleyin. 
o Steril gereçlere dokunmadan önce ellerinizi yıkayın. 
Kaynaklar: "Bebeğinizin İlk Yıllarında Sizi Neler Bekler" Arlene Eisenberg, Heidi Murkoff, Sandee Hathaway "Annelik ve Bebek Bakimi" Elizabeth Fenwik 


Biberon Kullanımı Hakkında Genel Bilgiler 


· Mamayı ve içeceği üreticisinin tavsiye ettiği miktar­da ve kıvamda verin. Bebeğinizin 5 aylık olmasından itibaren kademeli olarak bardak kullanımına geçin. 
· Biberonu ancak bebeğin basında iken verin. Emzik ola­rak ya da normal beslenme süresinin dışında vermeyin. Bu diş çürümesine neden olabilir. Bu durum özellikle tatlandırılmış içecekler, mamalar, meyve suları ya da eksi sebze suları için geçer­lidir. emziği ilaca batırmayın. 
· Emzik kısmında kullanım dolayısıyla oluşan aşınma izlerinin olup olmadığını kontrol edin. Yaralanması ya da görünür biçimde eskimesi (yapışkan olması, yırtık­ların görünmesi) durumunda emzik kısmini hemen atin. Silikondan yapılmış emzikleri yırtık ya da ısırık izleri bulunması durumunda değiştirin. Aksi durumda parçacıklar kopabilir ve yutu­lur. Hijyenik ve ışıktan korunacak biçimde saklayın. Natürel kauçuk ürünler alerjik reaksiyona neden olabilir. 
· İç kapak çocukların eline geçmemeli. Yutulma tehli­kesi vardır. 
· Biberon içten hasarlı ise, örneğin çizikler varsa, hijyenik neden­lerden dolayı değiştirin. 
· Emzik kısımları ve biberonlar her kullanımdan önce iyice temizlen­meli ve dezenfekte edilmelidir. Kalan sıvı dışa sıkılmalıdır. Parçaların temizlenmesi unutulmamalıdır. Emzik kısımları Bulaşık makinesine konulmamalıdır, deterjan malzemede hasara neden olur. 
· Biberonların ve emzik kısımlarının hasar görmemesi için kaynatırken tencerede yete­rince sıvı bulunmasına dikkat edin (yaklaşık 3 dakika kaynatmak yeterlidir). 
· Mama ile dolu ve kapalı biberonlar patlama ve malzeme hasarı tehli­kesi olduğundan mikro dalgaya konulmamalıdır. biberonların içeriği aşırı ısınma nedeniyle pat­layarak yayılabilir. Dengesiz ısınma nedeniyle haşlanma tehlikesi vardır. 
· Bazı sterilize edici mikro dalgalarda farklı derecede isi alan malzemeler bir araya gel­diğinde hasar olabilir (örneğin cam, plastikten daha yüksek isi alır ve plastiğin erimesini sağlayabilir). 
· Olabilecek şikayetleriniz için üretici firmanın adresini ve ürün numarasını saklayın. 
· Satın aldığınız zaman, kullanmadan önce mutlaka suda kaynatın. 
· Gerektiğinde kullanmadan önce de suda kaynatın. 
· Kaynadıktan sonra kullanılmayacaksa, kuru olarak kapalı bir kapta saklayın. 
· Kullandıktan sonra içinde gıda kalıntısı kalmayacak biçimde, uygun bir fır­ça ile yıkayın. 
· Çatlak ve kırık biberonları kullanmayın. 
· Yıkamayı deterjan yerine sabun kullanarak yapın. 


KAYNAK: NUK 


Biberon Çürüğü 
Bebeğimin dişleri sürer sürmez çürüdü. Nedeni ne olabilir? Bebeklerde ba­zen dişlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler oluştuğu ya da bu dişlerin kırılıp döküldüğü gözlenir. aslında bu lekeler diş çürükleridir ve dişler de çürük nedeniyle kırılır. Bu ka­dar erken bir dönemde çürük oluşmasının nedeni de biberon Çürüğü adi verilen çürüklerdir. Bebek beslenmesinde en önemli besin olan anne sütü ya da inek sütü Doğal olarak şe­ker içerir. Gece yatmadan önce yada uyku sırasında bebek anne sütü ya da biberon emerse süt ağızda birikerek mikropların dişleri çürütmesi için elverişli bir ortam oluşturur. Bu neden­le özellikle gece beslenmesi sonrası dişlerin temizliğine özen gösterilmelidir. 


Biberon çürüğünden korunmak için ne yapmak gerekir? 
Bebeklerde meydana gelen çürüklerin tedavisi çok güç olduğundan, koru­yucu önlemlerin erken dönemde alınması gerekir. Bunlar nelerdir? 
Bebeğinizin gece ağzında biberonla uyuma alışkanlığını önleyin. 
Beslendikten sonra uyutmaya çalısın. 
Biberondaki süte seker, bal pekmez gibi tatlandırıcılar ila­ve etmeyin. 
Bebek beslendikten sonra mutlaka su içirin. 
İlk dişlerin sürmeye başlamasıyla gece ve sabah beslenmeleri sonrası temiz, ıslak bir tülbent ile dişlerini silerek temizleyin. 


Biberon çürüğünün önemi nedir? 
Biberon Çürüğü görülen dişler tedavi edilmezse ağrı yapar ve ilti­haplanır. İltihaplı ya da ağrıyan dişler bebeğin huzursuzlaşmasına ve beslenme düzeninin bozulmasına neden olur. İltihap alttan gelecek kalıcı dişler de etkileyip şekillerinin bozuk olması­na yol açar. Bu dişler çekilmek zorunda kalırsa çocukta konuşma problem­leri ortaya çıkabilir. 


Biberon emmediği halde Bebeğimin dişleri çürüdü neden olabilir? 
Biberonun yani sıra emziklerin ağlayan bebekleri susturmak amacıyla bal, pekmez, re­çel gibi tatlandırıcılara batırılarak verilmesi de biberon çürüklerinin başka bir nedenidir. Bunun yani sıra, dişler sürdükten sonra oyalanmak amacıyla bebeğin eli­ne verilen karbohidratli-sekerli gıdalar da diş çürüklerine neden olur. Çocuğu bu tür gıdaların yerine elma, havuç gibi besin değeri yüksek; diş temizliğine yardımcı gıda­lara yönlendirmek gerekir. 


Hazırlayan: Türk Dişhekimleri Birliği 


Biberonu Bırakma 
Çocuğunuzun beslenmesi için kullanılan önemli araçlardan biri­si olan biberonun, 1,5 yaş civarında bıraktırılması çocuk doktorları tarafından önerilmektedir. 
Uykuya geçiş sırasında ya da beslenirken, biberonla uyu­yan çocuklarda orta kulak iltihabının görülme riski çok fazladır. Bu konuda önerilen; çocuğun başını annenin göğüs hizasından yukarıda tutarak beslemesidir. 


Biberon çürüğü de, uzun süreli biberon kullanımının neden olabi­leceği sorunlardan bir tanesidir. Özellikle biberonun içine konan tatlı besinler ile birlikte, süt dişlerinde biriken kalıntılar biberon çürüğüne neden olabilmektedir. Bu çürük­ler ağrı ya da iltihaplanma yapabilmektedir. 
Çocuğunuzu biberon çürüğünden koruyabilmek için, biberonla uyutma­manız, biberonun içine tatlı besinler eklememeniz, her beslenmeden sonra bir miktar su içirmeniz; ilk dişlerin çıkmasından sonra sabah ve gece beslenmelerinden sonra te­miz, ıslak bir tülbent ile dişleri silerek temizlemeniz önerilmektedir. 
Biberonu bıraktırabilmek için öncelikle (eğer varsa) çocuğunuzu ge­ce ya da gündüz, ağzında biberonla uyuma alışkanlığından vazgeçirmeniz gereke­cektir. Bunu yerine, önce besleyip, sonra uyumaya alıştırabilirsiniz. 


Eğer bebeğinizi emziriyorsanız, emzirmeden biberona geçiş yeri­ne doğrudan bardak kullanımına geçmeniz, işinizi daha da kolaylaştıracaktır. 
Aslında çocukların bir kısmı büyüdükçe, biberonu artık beslenme için kullanmak yerine emme reflekslerini tatmin etmek amacıyla kullanmaktadırlar. Gece beslemeleri konu­sunda doktorunuz ile görüştükten sonra, bunu kesip, uyumadan önce çocuğunuzu besleyebilirsiniz. 
Her alışkanlık gibi çocuğunuzun biberon alışkanlığından çok kolay vazgeçemeyece­ğini düşünerek (lütfen bu noktada kendi alışkanlıklarınızı göz önü­ne alın), sabırlı ve kararlı olmaya ve davranmaya özen gösterin. 
Bazı diş doktorları, gece diş bakımı yapılamıyorsa, çocuğun ağzı­na bir küçük parça beyaz peynir konulmasını da önermektedirler. 


EMZİK




"Bebeğime emzik vermeyeceğim" deyip ve artık pes edip, bebeğinize em­zik vermeye karar mı verdiniz? 
Emzik yararlı mı, zararlı mı diye merak ediyorsanız, sizin için hazırla­dığımız dosyayı okuduktan sonra bu konudaki son noktayı koyabilirsiniz. 
Emzik, bebeğinizin doğal emme içgüdüsünü tatmin eder ve ona güven his­si verir. Bu son derece doğal bir durumdur çünkü emmek, bebeğinizin beslenme biçimidir. 
Bu konuda gerekli bilgilere sahip olup, doğru emziği, gerektiği kadar ve uygun biçimde kullanmanız durumunda sandığınız kadar zararlı olmadığını göreceksiniz. 
Emme içgüdüsünü emzik ile tatmin edemeyen bebeklerin bir kısmının par­mak emmeye başladığı bilinmektedir. emziği vermezseniz, bebeğiniz emzik emmez; ancak parmağını emiyorsa, kendisine bu kadar yakın bir organı emmesini nasıl engel­leyeceksiniz? 
İste size emzik hakkında tüm merak ettikleriniz: 


Neden Emzik? 
Emme refleksi, bebeklerin doğuştan edindikleri en güçlü reflekstir. Em­zik, bunu tatmin eder, bebeğinize keyif ve memnuniyet verir. 
Bebeğinizin emziğe çok fazla alışmasını istemiyorsanız, bebeği­niz huysuz ya da sinirliyken önce kucağınıza alarak, okşayarak sakinleştirmeye çalısın. emziği, sadece bir susturma aracı olarak kullanmayın. 


Ne Zaman? 
Bebeğiniz emziğe alıştıysa, geceleri emziksiz uyutmanız zor olabi­lir. bebeğiniz, emzikle uyuyorsa damaklı emzik kullanmanız önerilmektedir. 
Silikon ya da kauçuk emzikleri en fazla 1 ay kullanmanız öneril­mektedir. Bu süreden önce emzikte herhangi bir deformasyon ya da yırtılma görürseniz lütfen o emziği hemen yenisiyle değiştirin. 


Nasıl emzik? 
Hızla ilerleyen günümüz teknolojisi, bu konuda anne-babaların önüne deği­şik ve çok çeşitli seçenekler sunmaktadır. Belki "alt tarafı bir emzik" diye düşünüyorsunuz ama bunca seçenek arasında en doğrusunu seçmek ar­tık çok kolay. 


Kaç Numara Emzik? 
Günümüzde tüm emziklerin üzerinde hangi aylarda kullanılabileceğine ilişkin bil­giler bulunmaktadır. Bazı markalara göre değişkenlik gösterse de temel bil­giler su biçimdedir: 
0-4 yazan emzikler: 0 ile 4 ay arası,
4-12 yazan emzikler: 4 ile 12 ay arası,
12-18 yazan emzikler: 12 ile 18 ay arası,
18+ yazan emzikler : 18 ay üstü kullanılabilirler. 
Dikkat ederseniz emzikler aylara göre yavaş yavaş büyümekte­dirler. Çocuğunuzun ağız ve diş yapısı için lütfen ayına göre uygun emziği kullanmakta özen gösterin. 


Damaklı mı, Damaksız mı? 
Piyasada genelde damaklı emzik satılmaktadır. Damaksız emzikler, yapı itibariyle anne memesine benzediklerinden, bebekler tarafından tercih edilir. damak­lı emzikler, 1 yasından sonra damağa baskı yaparak damak yapısını ve üst ön dişlerin sıralanışını bozabilmektedir. Damaksız emzik kullanıyorsanız bunu 1 yasından sonra kullanma­nız önerilmez. damaklı emzik, yapısı gereğince 2-3 yas arasında da rahatça kullanılabilir; çünkü damağa tamamen uyum sağladığı için herhangi bir bozukluğa neden olmaz. 
Kısaca özetlemek gerekirse, bebeğinize 1 yaşına kadar Damak­sız, 1 yasından sonra ise damaklı emzik vermeniz önerilmektedir. Gece uykuya dalarken emzik kullanıyorsa, damaklı emzik verme­niz önerilmektedir. 


Silikon mu, Kauçuk mu? 
Emzik alırken iki ayrı renkteki emzikler dikkatinizi çekmiştir: Beyaz ve kahverengi emzikler; yani silikon ve kauçuk emzikler. 
Silikon emzikler, kolay bozulmadığı ve daha sağlıklı olduğu nedeniyle bebe­ğiniz diş çıkarana kadar önerilmektedirler. 
Kauçuk emzikler, kauçuktan yapılma, elastik ve dayanıklıdır. bebeği­niz diş çıkarırken tercih edilmesi önerilmektedir. 
Kauçuk emzikler, suyu içlerine emdiklerinden çabuk bozu­lurlar. 
Kısaca özetlemek gerekirse, bebeğiniz diş çıkarana kadar silikon, dişleri çık­maya başladığı zaman ise kauçuk emzik vermeniz önerilmektedir. 


Nasıl Temizlenir? 
Tüm emziklerin üzerinde hemen hemen ayni uyarılar bulunmaktadır: "emziği kullan­madan önce kaynatın." Aslında bu konuda, kauçuk emziklerin özel bir dezenfektan madde yardımıyla soğuk sterilize; silikon emziklerin ise sıcak yöntemle sterilize edilme­si önerilmektedir. 
Emziğin sıkça yere düşmemesi ya da bir yerlere değmemesi için piya­sada satılan askı gibi ürünlerle bebeğin üzerine tutturulması mümkündür. bebeğin boynundan bağladığınız bir ip ya da kurdeleyi sakin denemeyin. bebeğinizin boğazına dolanarak, boğulmasına ne­den olabilir. 
Eğer bebeğinizle sık dışarı çıkıyorsanız, emziği üzerine asabilir ya da korumalı emziklerden (Emziğin ucunun içine girdiği) kullanabilirsiniz. Eğer emziği içinde koru­duğunuz kabı (piyasada buna ilişkin pek çok ürün satılmakla beraber, küçük, plastik bir dondurma kabı ya da saklama kabı da ayni isi görecektir), dışarı çıkarken sürek­li kullandığınız çantanın içinde sürekli bulundurursanız sizin için kolaylık olacaktır. 


Dikkat Edin 


- Emziğin onaylanmış güvenlik standartlarına uygun olmasına, 
- Etiketinde standartlarının açıkça belirtilmesine, 
- Emziğin ağızlığında "havalandırma delikleri" bulunmasına, 
- Emziğin yıpranmış ya da yırtılmış olmasına (böyle bir durumda hemen yenisiyle değiştirin), 
- Emziği güvenli aksesuarlarla kıyafetine tutturmaya (asla boynuna asma­yın, boynuna dolanırsa bebeğinizin boğulmasına neden olabilir), çengelli iğne kullanmamaya (iğnesinin ucunun açılması durumunda, bebeğinize batabilir), 
- İlk kullanımdan önce mikroplardan arındırılmış olması­na ve sonrasındaki her kullanımda temizliğine (bebeğiniz ağzına başka şeyleri sokmaya başladığında emziği mikroptan arındırmaya gerek yoktur ama yine de yere düşerse iyi­ce yıkayın), 
- Kullanılmayan emziklerin hepsini kapalı bir kapta saklamaya (emziğe ihtiyacınız olduğunda, bulamıyorsanız hemen diğerini almak daha kolay olacaktır), 
- Emziği 1 aydan sonra yenilemeye, 
- Ayına ya da yasına uygun emzik kullanmaya LÜTFEN DİKKAT EDİN, ÖZEN GÖSTERİN. 
Belki çevrenizde görmüşsünüzdür. emziği bebeğe vermeden önce "yararlıdır" diye şekere, şekerli gıdalara ya da bala batırırlar. Bu olduk­ça hatalı bir davranıştır; bebeğin diş minelerini zedeler ve diş çürüklerine neden olur. bebeğiniz buna alışırsa ağzında sürekli bu tadın olmasını isteyebilir. 
bebeğinizin kalıcı olmayan süt dişlerine iyi bakılmazsa, altların­daki kalıcı dişler de zarar görebilir. [dişler] 


Emzik Bırakma 
Emziğin 2 yaş civarında bırakılması önerilmesine rağmen mümkün olamıyorsa bir sü­re daha kullanılabilir. Bu arada emzik kullanımı olabildiğince azaltılmalıdır. 
Belki de alıştırabilmek için çok uğraştığınız emziği, şimdi de unuttur­mak ya da bıraktırmak için uğraşacaksınız. 
Eğer çocuğunuz gündüz, emzik için ısrarcı davranırsa dikkati hemen başka bir yö­ne çekmeye çalışın. Eline kemirebileceği türden yiyecekler verin. 
Aslında çocuğunuz emziği eskisi kadar istemiyorsa, bu sadece bir alışkan­lıktan ibaretse bunu size açıkça belli edecektir. Bazı anneler, emziği türlü acı besinlere batırarak, emziği çöpe atarak ya da ucunu keserek bıraktırmayı deneyebilirler. Bu tür olaylar sonucunda geri adım atarsanız, bu sizin için hem zaman hem de güven kaybı olacaktır. Örneğin, çö­pe attığınız emzikten sonra, gece çocuğunuz emzik için ağladığı zaman, sabrınız kalmayınca yeni bir tane verirseniz, çocuğunuz artık emziğin çöpten çıkarılabileceğini ya da yeni­lenebileceğini hemen anlayacaktır. 
Eğer çocuğunuz buna hazırsa, tüm bunlar yerine onunla konuşabilirsiniz. Emzi­ği 2 yaş civarında bıraktırıyorsanız, sizin söylediklerinizi rahat­lıkla anlayabilen çocuğunuza en fazla 2 gün içinde emziği unutturabilirsiniz. 
Emzik kullanımında üst sınır 4 yaştır. 
Devam etmesi durumunda kulak iltihabı ve diş yapısında bozukluğa neden olabil­mektedir. 


Bir deneyim: 
Benim oğlum emziğe oldukça düşkündü, ilk başlarda silikon emzik kullanıyorduk ve büyü­dükçe yaşına-ayına uygun emziklerle devam ettik. Kauçuk emzik kul­lanırken, renginde hafif bir değişiklik fark ettim ama üzerinde durmadım. 
Aynı dönemde kreşe giden oğlumun artık gündüzleri emzik istemediği­ni fark ettim. Kreş öğretmenini çok sayan ve seven oğlum, öğretmeninin "artık emzik emme, sen büyüdün" cümlesin­den çok etkilenmiş ve istememeye 
Bunu bir başlangıç kabul ettim ve akşamları da olabildiğince ben de emzik kul­lanmamaya başladım. Kauçuk emziği oğluma verdiğim zaman "ekşiii" diyen oğluma, baş­ka yok, diyerek cevap verdim ve böylece kendiliğinden (18 ay civarında) emziği bıraktı. 

--> BEBEK SAĞLIĞI VE BEBEK BAKIMI ANA SAYFASINA DÖN <--